{
    "title": "Horlama Tedavisi",
    "image": "https://www.horlama.gen.tr/images/horlama-tedavisi.jpg",
    "date": "19.01.2024 08:34:19",
    "author": "Gülşah Bulut",
    "article": [
        {
            "article": "<div><b>Horlama Tedavisi,</b> Horlama genellikle hava yolumuzdaki darlık oluştuğu zamanlarda meydana gelen gürültü şeklindeki sese denilmektedir. Gelişmiş olan kişilerin %45'i bazen %25'i sürekli horlamaktadır. Horlama erkeklerde ve daha çok şişman kişilerde daha çok rastlanmakla birlikte hemen hemen her insanda görülebilecek bir sorun haline gelmiş olmaktadır. Yaş ilerledikçe horlama sıklığı da artmaktadır. Dil kökü, küçük dil, yumuşak damak ve bademciklerin geniz bölgesi ile birleştiği bölge kendiliğinden daralan bir bölge olmaktadır. Böylece uyku durumunda bu bölgedeki kasların gevşemesi ile havanın geçtiği bölge daraldığı için geçen hava gevşek dokularda titreşim oluşturmaktadır bu nedenle de horlamaya meydana gelmektedir. Şişman olan insanlarda kalın ve yağlı boyun dokusu, çocuklarda ise büyük bademcik ve geniz eti en sık rastlanan horlama nedenlerinden biri haline gelmektedir. Burun tıkanıklığı olan kişiler havayı almak için genizde aşırı vakum yaratmaktadır bu vakum boğazda büzüşebilen dokuları hava yoluna doğru çeker ve böylece burun açıkken horlamayan kişide horlama durumu görülmeye başlamaktadır. Ayrıca burnu tıkayan ve gün geçtikçe büyüyen burun eti de kişilerde horlamalara neden olur. Yumuşak damak küçük dilin uzun olması veya oluşan sarkmalar hava yolunu daraltmaktadır ve bu nedenle horlamaya neden olmaktadır. Uyku sırasında dil ve boğaz kaslarında ise gevşemeler meydana gelmektedir. Gevşek kaslar genellikle sırt üstü yatıldığı zaman dilin boğaz arkasına kaçmasına engel olamamaktadır.</div><div><br></div><div>Alkol alımında veya sakinleştirici ilaç alımında bu kas gevşemesini kontrol edemeyip horlamayı arttırır. Özellikle kilolu erkeklerde bu durum, yatarken karın kitlesinin diyaframa baskısı ile göğüs içi basıncını arttırmaktadır dilin arkaya kayması ve uykuyla birlikte yutak etrafındaki yumuşak dokuların ve kasların gevşemesiyle horlama meydana getirecek durumlar ortaya çıkmış olmaktadır. Bayanlarda ise horlama menopozdan sonra hormonal değişiklikler sonucunda kas yapısı erkeklerinkine benzemeye başladığından dolayı belirli bir yaştan itibaren horlama durumu erkeklere yaklaşmaktadır ve hatta eşit denecek kadar çoğalmaktadır. Horlamanın geneli ve birçok tipi tedavi edilebilmektedir. Alınacak bazı tedbirler ile basit horlamada iyileşmeler sağlanabilmektedir. Erişkin yaşlarda horlayan kişilere bazı tavsiyeler de bulunarak horlama azaltılabilir veya tamamen tedavi edilebilmektedir. Örneğin <b>horlama tedavisi</b> olarak uzmanların ilk tavsiyesi kişinin ideal vücut kilosuna ulaşılması veya çok kilolu ise ideal kiloya düşmesi için çalışılmalıdır. İyi bir adale tonusu kazanmak için sportif bir yaşam şekli seçilmelidir. Horlayan kişiler genellikle uyku ilaçları, sakinleştirici ve antihistaminik denilen alerji ilaçlarını uykudan önce kesinlikle kullanmamalıdır. Özellikle uykudan 4 saat önce alkol almaktan kaçınılmalıdır. Ayrıca uykudan 3 saat önce ağır yemekten kaçınılmalıdır. Kişi gün içerisinde oluşabilecek aşırı yorgunluktan kaçınmalı ve gerekirse çok yorulmamalıdır. Genellikle uyku durumunda sırt üstü yatmak yerine yana yatmak tercih edilmelidir. Evde horlamayan ve rahatsız olan kişilerin horlayan kişilerden önce uykuya geçmeleri için onlara zaman vermelidir kişiler uyuduktan sonra horlayan kişiler uyumalıdır. Kilolu olup zayıflayan hastaların genelinde horlamanın önemli derecede ve önemli şekilde azaldığı ya da tamamen ortadan kalktığı görülmektedir. Kişi kendi çözümleri ile horlama durumundan tamamen kurtulamıyor ya da azaltamıyor ise Uzman tarafından tedavi edilmektedir. Doktor başka tedavi yollarına başvurabilmektedir. Örneğin damak ve küçük dile ameliyatlar uygulanabilmektedir.</div><div><br></div><div>Yumuşak damak ve küçük dilin yeniden şekillendirilmesi veya gerginliğinin artırılması amacı ile yapılan ameliyatların çeşitli şekilleri olmaktadır. Bu tür ameliyatlar, klasik ameliyat yöntemiyle ya da koter, radyofrekans, plazma kesici, laser ışını gibi farklı araçlar ile kullanılarak da yapılabilmektedir. Genellikle lokal anestezi şekliyle uygulanan bu işlemde yumuşak damağın gerginleştirilmek istenen bölgelerine özel bir cihazla radyo dalgaları uygulanmaktadır. Radyo dalgalarının yumuşak damak dokusu içerisinde oluşturduğu etki zaman ile damağın gerginleşmesini sağlamaktadır. Fakat her uygulama yapılmasında tedavi etkisinin ortaya çıkması için 6 hafta geçmesi gerekmektedir ve çoğunlukla 2 ay aralıkla olmak üzere -2-3 uygulama gerekmektedir. Uygulamalardan sonra birkaç gün süre ile hafif dereceli ağrı hissedilebilmektedir.</div>"
        }
    ]
}